Süleyman Bal'ın Ardından |
![]() |
![]() |
![]() |
Veysel KAYMAK tarafından yazıldı. | |||
Cumartesi, 26 Mart 2016 20:38 | |||
SÜLEYMAN BAL’IN ARDINDAN
‘ Şimdi bizim elin baharı, yazı Seyrana çıkmıştır, gelini, kızı Yüreğimden gitmez ince bir sızı Yol verin de ben sılama gideyim’
Geçtiğimiz Çarşamba günü, Ankara’da, köyümüzden Süleyman Bal’ı kaybettik. Süleyman, son yıllarda, kışları Ankara’da, çocuklarının yanında kalır, yazları ise köye dönerdi. Bu yaz öyle olmadı, köye sağ-salim dönemedi. Bundan, beş altı yıl önce de yine bir kış günü eşi, Şehriban Hanımı uğurlamıştık, Ankara’dan köye. Hayatın bir gerçeği bu, başka ne denebilir ki? Zor olan ise arkada bırakılan acıdır, gözyaşıdır. Süleyman yaşlanmıştı, daha da kötüsü, bir hayli kilolu idi. Bununla birlikte, görünürde önemli bir hastalığı yoktu. Aniden ayrıldı aramızdan. Daha çokta bu aniden ölümler acıtıyor içimizi. Cenazesi köye götürüldü, oraya defnedildi. Ne yazık ki bazı sağlık sorunlarım nedeniyle gidemedim, ama er ya da geç gideceğim peşinden, sen müsterih ol sevgili arkadaşım. Altmışlı, yetmişli yıllarda kendi köyümün okulunda görev yaparken, Süleyman Bal da köy Muhtarı idi. Birkaç dönem de muhtarlık yaptı. Çok iyi bir insandı, misafirperverdi. Kapısı herkese açıktı, köye gelen misafirler olsun, bizler olalım, çok kahrımızı çektiler; Eşi Şehriban Bacı ile yine buradan rahmetle anacağım, Abisi Mustafa Dayı ile. Süleyman, köyde uzun süre bakkallıkta yaptı. Şarkışla’dan, çevreden birçok arkadaş, dost kazandı. Asıl olan da bu değil mi? Yaşarken dost edinmek, öldükten sonra da arkasında dostlar bırakmak. Ne yazık ki birçoğumuz bunu bile başaramıyoruz! Onca yıl içinde Süleyman’la iyi kötü anılarımız oldu. Bazı ufak, tefek kırgınlıklar dışında, dostluğumuz hep devam etti. Önemli olan da bu değil mi yaşam boyu hep dost kalabilmek? Bu gün düşünüyorum da, neredeyse bir elin parmakları kadar bir arkadaş, bir dost kalmış çevremde! Üzüleyim mi, sevineyim mi bilemiyorum!? ‘Yine Bahar Geldi’ adlı bir şiirimden bir dörtlükle başladım, yine aynı şiirden bir dörtlükle bitireyim; ‘Yüce dağlarının karı kalkmıştır Her renkten, her cinsten çiçek açmıştır Bülbül varıp gül dalına konmuştur Ben de bülbül gibi figan edeyim’ Toprağın bol olsun, ışıklar içinde yat, gönlü güzel, kendi güzel Süleyman Bal. Acını hep yüreklerimizde taşıyacağız…
20 Mart, 2016 Veysel Kaymak
|