‘SAHTE DEMOKRATLAR’ (1)
Yazımın başlığını yabancı bir gazetecinin, Türkiye ile ilgili bir yazısından aldım.
Gazetecinin yazısının başlığı ise; ‘Demokrasiye benzeyen ancak kötü kokan ne’ şeklindedir. Yazıdan kısa bir alıntı şöyle; ‘Halkına oy hakkı veren, ancak muhaliflere acımasızca davranan ve sorunlarından yabancıları sorumlu tutan bir ülke’…demiş, Türkiye’nin bu günkü durumu için.
Gerek seçim öncesi yıllarda, gerekse seçimler sırasında yaşananlara bir bakın! Gazeteciye hak vermemek elde mi?
Belki de çok partili döneme geçildiğinden bu yana, seçimlerde böyle kargaşa, baskı, usulsüzlük yaşanmadı! Yasaklar konmadı! Ölümler olmadı!
Geldiğimiz noktada, havuzlarla, ırmaklarla adeta bir İktidar medyası oluşturuldu! Ülkede ihtilal olmuşçasına hemen her kanalda, her zaman Başbakanın konuşmaları…
Kendinden olmayanlara yapılan saldırılar devam etti durdu!
Seçimler sonrası gerek yazılı gerekse görsel medyada yapılan yorumlara bir bakın!Tarafsız yorum Hak getire! Yorumcuların bir çoğu hem yandaş hem de candaş olmuşlar! Parsadan bize de bir pay düşer mi düşüncesiyle olmalı!
Allahtan içlerinde az da olsa dürüst, doğruları söyleyen, yorumlar yapanlar da var.
Geçtiğimiz günlerde bir TV programında, bir gazetecinin söylediği gibi…
İsmini şimdi hatırlayamadığım gazeteci, aynen şöyle diyordu; ‘AKP bir misyon partisidir. Amacını gerçekleştirmek için de her yolu ve yöntemi uygulamaktadır.’
Benzer kaygıları bizler ta baştan beri taşıyor, yeri geldikçe de paylaşıyorduk. Gerek içeride, Liberal düşüncede bazı gazeteciler, gerekse dışarıda, ABD ve AB Ülkeleri AKP’yi desteklediler…
Bu gün ise durumu anlayıp, desteklerini çekmiş görünüyorlar!
Onlara buradan ‘Günaydın’ demek gerekmez mi?
Anadolu’da bir argo söz vardır; İş işten geçtikten sonra kapıyı kilitlemek gibi…
Bu gün ülkemizde, herkesin de bildiği, gördüğü, yaşadığı bir gerçek var. AKP İktidarı ve O’nun başındaki kişi, sürekli olarak iktidarda kalmak için her türlü yolu ve yöntemi uygulamakta, hemen her platformda halkı, bizden - sizden diye ayırarak, birbirinin aleyhine kışkırtmaktadır!
Böyle bir başbakan, böyle bir iktidar olabilir mi?
Dünyanın neresinde görülmüştür? Otoriter yönetimlerden başka!?
Gezi sürecinde, katledilen gençlerimiz den sonra; ‘Polisimiz destan yazdı’ diye övünen, üstelik, seçim meydanlarında, on dört yaşında katledilen Berkin Elvan’ı ve Ailesini yuhalatan bir başbakan olabilir mi?
Hangi demokratik ülkede görülmüş, dört bakan ile birlikte, başbakan (devletin savcılarınca bir takım belgelere, bilgilere dayanılarak,) yolsuzlukla, hırsızlıkla suçlanmışken, Adalet önüne çıkarılmasın!?
Üstelik, seçimi kazandık diye, halkın tepesinde boza pişirmeye devam edilsin!
Yine yukarıya aldığım yazıda geçen bir ifadeyle yazımı tamamlayayım;
‘Sahte demokratlar, tıpkı Marx’ın yazdığı gibi kendi mezarlarını kazarlar. Kahrolsun sahte demokratlar…
5 Nisan, 2014 Veysel Kaymak
(1) İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Times gazetesi yazarı; David Aaronovitch.
|