logo

Tuesday 30th of May 2023

Giriş Formu




TAYYİP-BARZANİ- PKK- PYD -KÜRTLER PDF Yazdır e-Posta
Sivrialan.Net tarafından yazıldı.   
Çarşamba, 20 Kasım 2013 19:54

TAYYİP-BARZANİ- PKK- PYD -KÜRTLER

Konumuz yine hafta sonu Diyarbakırda yapılan miting Tayyip – Barzaniyi davet etti miting yapalım diye Barzanide kırmadı koştu geldi Buraya kadar güzel

Ama açıları biraz değiştirelim Nasıl okumak lazım bu mitingi dolayısı ile bu birlikteliği

Akp dolayısı ile Tayyip tabii ; Yerel seçimle hemen ardından gelecek olan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Bdp nin etkili olduğu yerlerde dindar kesimi dindarlığını kullanarak ele alma , devşirme ve dönüştürüp kendine doğru bir yol çizme olarak alınmalı bence Öyleki öteden beridir orada var olan nüfus Bdp nin çalışmaları ve hareketleri sayesinde ön plana Kürtlüğü koyarak hemen onun yanında hareket etmişti Bu durumda yıllardır hiçbir parti orda ciddi bir başarı elde edemedi bazı partiler o bölgelere bile giremedi Akp nin din üzerinden taşıdığı politikalar sonucu ciddi bir mesafe aldı ve batıda itibar kaybetmesini bertaraf edebilmek için bölgeye ciddi biçimde yüklenmeye başladı Tabii buna elbette dinsel açıdan yüklenmenin yanında ekonomik olarak yüklenmeler izleyecektir Kuzey ırak üzerinden gelecek petrolün işlenmesi orda oluşacak artı değerlerin paylaşması konusunda elbetteki kendi yan ve yandaşlarına kaynaksal anlamda aktarılmada izleyecektir Yaratılacak olan bu ortam üzerinden siyasi rant ve paye peşinde olmaktan öteye geçmeyecek olan bu güdük politika ne zamana kadar gideceğini kestirmek zor olacak Çünkü diğer etkenlerinde önemli aktörler olduğunu görmek gerekmekte

Barzani ; Öteden beridir Talabanin gölgesinde kalan ve ondan kurtulamadığı için çokta ses çıkartamayan Barzaninin eline geçen fırsat paha biçilemez Çünkü hem kendi bölgesinde olagelen ekonomik ve siyasal gelişimi kullanmak hem petrolünü dünyaya buluşturmak hemde Talabaniye gol atmak hevesinde Bu arada abd ve ısrailin bu konu içerisindeki rolleri ve direktifleride yabana atılır cinsten değildir Talabaniyi kontrol eden ve Barzaniye yürü diyen bu yapıya elbette minnet borcu olacaktır Bu borcuda suriyeye gönderilen el-kaide el-nusra savaşçıları olarak ödemekte Her ne kadar Kürtlerin bütünün temsilcisi olmamasına rağmen bunun farkında olup abd ve ısrail desteğinin kendine dokunulmazlık verdiğini düşünmekte Barzani her zaman sağlama oynamış ve kendi yerini sağlama almadan hareket etmemiştir Bu mitinginde sadece ani bir kararla değil , ciddi bir iletişim sonucu olduğunu bilmek ve ona göre değerlendirmek gerekmekte

Pkk; Ülkemizde son 30 yıldır varlığını sürdürten ve bir 30 yıl daha sürecek olsa sürdürecek olan Ciddi bir örgüttür O kadarki kendi meclisini kendi yargı sistemini kendi vergi sistemini ve mahkemelerini oturtmuş ve işletmekte Ancak bu kadar geçen süre içersinde değişken politikalar gereği kapsaycı olamamıitır Her ne kadar tüm Kürtlerin birliğini savunsada Iraktaki, İrandaki ,Suriyedeki Kürtleri gerek yapısal değişkenlerden gerek günlük poltikalardan dolayı ya gücü yetmemiş yada istememiştir Kendini o kadar güçlü göstermesine rağmen (ki öyledirde) ikili görüşmelerde (devletin tutumuda buna etken olmuştur ) anlaşmazlık diretmek ve olmassa olmazı olan koşullar gereği devletin (akp) başka kanallara yönelmesine yol açmıştır Ancak örgütün ve devletin bu tutumları sonuçsuz kalacağı gibi var olan kargaşayı dahada öteye taşıyacak ve iç savaş kadar gidecek bir sürecin temelleri atılmış olacaktır Burada kazana olmayacak Savaşların gene karekteristik yapısı gereği her iki tarafta kaybecektir Başlagıçtan beridir var olan değişiklikler kendini ön plana alması sonucu daha derin ve korkutucu olan bir durum tezahür etmiştir “kürt milliyuetçiliği” kendi içerisinde bile bölünen bir millyetçilik anlayışı sadece ülkemizi için değil tüm bölge için saatli bomba gibi durmaktadır

Pyd Salih Müslim ; Pyd diğer adı ile Suriyedeki Kürtler Pkk ilk kurulduğu günlerde Hafız Esad döneminde beka vadisinde kalması koşulu ile suiriyede eylem yapmama anlaşması olduğunu bilmeyen yoktur Oysa o dönemde orda yaşayan Kürtlerin hiçbir şekilde ülkeleri yoktu Hafız Esad iktidara gediğinde orda yaşayan Kürtlerin topraklarını ele geçirmek için hepsinin kimliklerini ellerinden aldı dolayısı ile kimliği olmayanın mal edinmesi yada var olan mallarını koruması olmayacağı için ellerinden aldığı toprakları evleri Araplara ve varlıklı kesime sattı Orda kalan Kürtler ise tam anlamı ile sefalete mahkum etti Orda yaşamlarının tek koşulu maraba olmak olduğu için asıl kendilerini olan topraklarda köle gibi çalışmak ve orda kalmak zorunda kalmışlardı Ordaki bu duruma ne Türkiyedeki Kürtler ne Iraktaki nede İrandakiler cidid bir reaksion göstermediler İki yüzbin (1985) Kürt tamamen kimliksiz, vatansız ve topraksızdı Ama halk için mücadele ettiğini söyleyen pkk bunlar için kılını kıpırdatmadı Tabii politikalar ve konjoktür gereği idi Son dönemde emperyal güçlerinde işin içersine girmesi ile Suriyede yeni bir mevsim başlatama çabaları sonucu Ciddi bir desteği ardına alan muhalifler sadece Esada değil orda yaşayan Alevilere ve Kürtlerede ciddi saldıralar gerçekleştirdiler , Ardlarındaki destek (Türkiye-Suudiler-Katar ve en önemli aktörler Abd İsrail ) son zamanlarda azalamayan başlayınca ve Başer Esadın Kürtlerle anlaşması sonucu gerileme yaşandı Salih Müslüm ilk başlarda ülkemize davet edildi görüşmeler yaptı çıkıştada neler teklif edildiğini anlattı ( bu teklif Esada karşı durması dolayısı ile kendisine verilecek destekle ilgili idi ) ve kabul etmediğini söyledi o günden sonra karşı tarafın safına geçmiş sayıldığı için Türkiye açısından muteberliğini kaybetti Başer Esadın teklifi sonucu orda küçük bir bölgede kendi özgürlüklerini ilan ettiler Bu kabul edilemez bir şey idi (hem Türkiye hem Irak Kürtleri dolayısı ile Abd- İsrail ) ancak ellerinden gelecek çokta bir şey yoktu yaptırımlar konusunda

Kürtler ; dünyada yaşayan Kürtlerin açısında bölgemiz oldukça önemli Kadim toprakları olduğuna inandıkları topraktan ve öteden beridir ezilmişlik, iteklenmişlik yok sayılmışlıktan ve devletlerin üzerlerinde oynamasından bıkmıştılar Şimdi bir ihtimal daha var diyerek yoldalar Bu sadece şimdi değil bir çok kez olmuş , ancak kendi içlerinde bölünme ve diğer dış etkenler sonucu birbirlerine bile kırdırılmışlardır Bence artık akılları başlarına gelmesi ve oturup düşünmeleri gerekmektedir Çünkü kaybedilen her bir dakika ciddi kayıplara gebedir Onlar üzerinde oynamak isteyen dış etkenlerin elleri bu biçimde güçlenmekte ve onlara birbirlerini kırmak için zaman , zemin yaratma çabasında olanlara nerdeyse yardımcı olmaktalar Ne istedikleri dünyaya duyurmadan önce kendi kendilerini ikna etme yoluna gitmelidirler Yoksa bu aradaki mesafeler kapanacak gibi değildir ve etkenlerin çabası sonucu dahada açılacak gibi görünmekte

Neticede bölgemizde ciddi gelişmeler olmakta ve sonucu bana göre çokta iyi olmayacak günlere gebe gibidir oysa özgürlükler ve demokrasi adımları olarak atılacak adımlar daha zor ve meşakkatli değildir Neden tercih edilmez yada niye istenmez anlamak mümkün değildir diyenlere verilecek son cevap ise Tanrılar istemiyor (Abd –İsrail-Avrupa-Rusya-ve diğer Emperyal devletler) diyebiliriz kısaca…

Saygılarımla Ertuğrul BOZKURT

  Please enter correct API key in plugin settings!

Radyo Veysel

Radyo Veysel Dinlemek Icin Tıklayın...

Alevi Bektaşi Federasyonu