YÜRÜTME

Türkçe’mizde çeşitli anlamlara gelen enteresan kelimeler var. İşte bunlardan biri de

‘Yürütme’ kelimesi olmalı…

Azerbaycan’da birlikte kaldıkları bir otelde, bir Türk’le, Azerbaycanlı sohbet ediyorlarmış, bir ara söz otele gelmiş,

Azerbaycanlı;

-Bu oteli Türkler yürütüyor, demiş,

Yürütmek burada işletmek anlamında kullanılıyormuş! Dinleyen de şöyle karşılık vermiş olmalı;

-Yakışır vallaaa…

Bilindiği gibi bizde ‘yürütmek’ çeşitli anlamlara gelir;

Lafla peynir gemisi yürütmek  Gemileri, gemicikleri karadan, denizden yürütmek

Bankalardan paraları yürütmek Sahaftan altın yürütmek

Marketten yiyecek vs yürütmek  Liste daha da uzayabilir Bilirsiniz bizde Hükümet için de Yürütme denir.

Kemal Kılıçtaroğlu ikide bir Başbakan için; ‘Yürütmenin Başı’ demiyor mu?

Kemal Bey’e bir TV programında sordular; ‘Hani siz eskiden yolsuzluk dosyaları açardınız,

ne oldu, şimdilerde bahsetmez oldunuz?’ Verdiği yanıt ise; ‘Yolsuzluk dosyaları açtıkta ne

oldu? Yolsuzluk ülkemizde pirim yapıyor’ dedi.

Olup bitenlere bakınca hak vermemek elde değil!

Bizim ülkemizde yapılan yolsuzluklar, bir Avrupa ülkesinde olsa yer yerinden oynar.

Yolsuzluk yapanlar, gerek kamuoyu baskısıyla gerekse Adalet yönünden bir dakika bile

yerlerinde kalamazlar.

Bakıyorsunuz dün sıradan yurttaşlar, belli makamlara gelince köşeleri dönmüş, üstelik itibar

bile görüyor!

Bu gün ülkemizde bu konuları gündeme getiren, araştıran ne doğru dürüst bir medya var, ne

sorup soruşturan bir Yargı ne de Kamuoyu tepkisi!

Bir talandır devam ediyor!

Yine geçenlerde bir TV programında, Tarihçi Prof. İlber Ortaylı, İktidar politikaları ile

ilgili bir soru üzerine; ‘Bu yeterince işten anlamayan, yandaş kadrolarla şirketlerini bile

yönetemezler, kaldı ki devlet yönetile!’ benzeri açıklamalar yaptı…

İçeride ve dışarıda yaşanan garipliklere bakılırsa haklı değil mi?

Vatandaşa; ‘gavat’ diyen Vali hala görevi başında!

Üstelik Başbakan; ‘Valimi yedirtmem’ diyor!

Kaldı ki Başbakanın bu konudaki sicili de belli!

Dış işlerimiz ise herkesin bildiği gibi komşularımızla sıfır sorun söyleminden, sorunlar

yumağına dönmüş!

Öte yandan AKP’nin, İktidarı döneminde, bütün bu olumsuzlukların yanında, ülkemizi dini

görüşlerine göre yönettiği, değiştirip, dönüştürdüğü ortada!

Peki bunca olumsuzluğa karşın hiç mi umut yok derseniz, umut var.

Ağır bedellerin ödendiği Gezi olayları sonrası Halkımız sokakla tanıştı. İşte bütün korkuları

da bundan olmalı.

Yürütme değil ama sorumluları, sokakta yürütmeme sırası artık bizde…

14 Kasım, 2013

Veysel Kaymak