HAL VE GİDİŞAT

Eskiden ilkokul öğrencilerinin karnelerinde; ‘Hal ve Gidiş’ diye bir bölüm vardı. Öğrencilere bununla ilgili de not verilirdi. Notlar ise genellikle, ‘Pekiyi’ olarak değerlendirilirdi.

On yıllık iktidarları döneminde, AKP’ye benzer bir not verilecek olsa, eminim ki sırf bu yüzden sınıfta kalırdı.

Adamlar on yıllık süre içinde, gericilik, dini kullanma, muhalifleri sindirme, yandaş olanları kayırma, yolsuzluk, kadrolaşma, Cumhuriyetle hesaplaşma vb konularda yapmadıkları kalmadı, oldukça da yol aldılar. Bu konularla ilgili olarak aldıkları yol, yaptıkları duble yolları fersah, fersah geride bıraktı.

Hele son günlerde yapılanlara bir bakın; Demokrasi paketi diye aylarca beklettikten sonra, açıkladıkları paketten, çıka çıka mecliste ve kamuda başörtüsünün serbest olması çıktı. Ana muhalefette, ‘propaganda malzemelerini ellerinden alma’ hesabıyla ses çıkarmadı!

(Birkaç kişinin konuşmaları dışında.)

Oysa hesaplayamadıkları daha ne malzemeler vardı, dini kullananların elinde. Saymakla biter mi? Kadınların Mecliste ve kamuda giydikleri başörtüsü mü, türban mı tartışılır ama, bunun arkasından kara çarşafın gelmeyeceğini kim garanti edebilir? Sonra yine özgürlük diye yutturulan başörtüsünün, yine kamuda başını açanlar için bir baskı aracı olduğu ise bilinen bir gerçek!

Yalnız kamuda mı? Hayatın hemen bütün alanlarında başı açıklara, başlarını örtmeleri için baskı yapılmayacak mı? Dedik ya bunlar da oyun çok!

Şimdi de neymiş efendim kadın ve erkek öğrenciler, aynı evlerde birlikte kalamazlarmış! Muhafazakar, demokrat (sözde) bir parti olarak bu durum onları rahatsız edermiş!

Bununla ilgili valilere talimat verilmiş! Yasa da çıkarılırmış falan filan…

Aslında yaptıkları bir anlamda kendi tabanlarına mesaj vermek!

Bugün öğrencilerin onca sorunu varken, İktidarın öne çıkardıklarına bakın!

Yüzlerce öğrenci, sudan nedenlerle içerde yatmaktadır!

Öğrencilerin yurt sorunlar vardır, işsizlik sorunları vardır.

Medyada yazılanlara bakılırsa, okullarını bitiren binlerce öğretmenin göreve atanması yapılmamaktadır.Bu nedenle de intiharlar artmıştır!

Öte yandan gerek Milli Eğitime, gerekse başka kurumlara, Diyanetten binlerce imamın ataması yapılmıştır! Daha yüzlerce sorun, say say bitmez!

Hitler döneminde bir Alman papazın anlattığı bir anekdotla yazımı

tamamlayayım; Hani sık anlatılır, sanırım bir çok kişice de bilinir; Alman papaz şöyle der; ‘Önce komünistleri götürdüler, nasıl olsa ben komünist değilim diye sesimi çıkarmadım. Sonra Sosyal demokratları götürdüler, ben Sosyal Demokrat değilim diye sesimi çıkarmadım. Arkasından Liberalleri götürdüler, ben Liberal değilim diye sesimi çıkarmadım. Sıra bana geldiğinde ise çevremde kimse kalmamıştı!

Ne yazık ki bu gün ülkemizde, hal ve gidişat tam da böyle!

Bunların ne yapacağı ise hiç belli değil!

Yarın başımıza ne geleceği de!

Karamsar bir yazı oldu ama, umut başka bahara …

7 Kasım,2013

Veysel Kaymak