HIZIR PAŞA

Hızır Paşa’yı aşağı yukarı herkes bilmektedir ama ben yine de kısa bir şekilde anlatayım.
Hızır Paşa Osmanlı zulmünden kaçarak Pir Sultan Abdal dergahına sığınmış biridir.
Pir Sultan Abdal dergahında uzun süre ( rivayete göre 7 yıl) hizmet etmiş ve kendisini kabul ettirmiş birisidir.
Kafası çalışan, okuma yazması olan, kendince ileri görüşleri olan birisi.
Uzunca bir süre düşündükten sonra Pir Sultan Abdal’ın huzuruna çıkıp icazet ister. İcazet isteme nedeninin; İstanbul’a gidip okumak büyük adam olup Pirine-dolayısı ise halkına- hizmet etmek olduğunu söyler. Bunun üzerine Pir Sultan Abdal da o herkes tarafından bilinen sözünü söyler: “BOZUK DÜZEN İÇİNDE SAĞL AM ÇARK OLUNMAZ!”
Ama bu sözü hiçbir şekilde anlamayan Hızır Paşa; düzenin bozukluğunun kötü yöneticilerden kaynaklandığını ve dolayısı ile iyi yöneticiler olursa düzeninde düzeleceğini söyler durur.
Pir Sultan Abdal da bunun üzerine şu sözleri söyler:“SEN GİDERSİN HIZIR, OKURSUN! OKUR DA SİVASA VALİ OLURSUN; VALİ OLURSUN DA GELİR BENİ ASARSIN” der. Pir Sultan Abdal’dan bu cevabı alan Hızır Paşa, böyle bir şey olamayacağına dair yeminler eder. ‘’Nasıl biri seni asmayı düşünür?’’ der.
Pir Sultan Abdal bakar ki Hızır Paşa’yı kararından döndürmek mümkün değil istediği izni verir.
Ve sonrasında Hızır Paşa okur ve Sivas’a vali olur. Sivas’a vali olur da Pirini de asar.

Hızır Paşalar o günlerde mi kaldı; yoksa hala aramızda varlıklarını sürdürüyorlar mı?
Son gelişmeler bizlere göstermekte ki Hızır Paşa bir değil bin oldu ve gün geçtikçe yeni Hızır Paşalar katılmakta aramıza. Bu Hızır Paşaların kendi halkını satmak, para-pul için ve hatta sırf adımız orda burada yayınlansın da adam yerine konalım diye yapmadıkları dürzülük yok!

Örneklemek gerekirse:
Bir ara oldukça popüler olan ama şu sıralar ismini pek duymadığım bir AKP milletvekili vardı. Bu sayın(!) milletveklimiz Alevi Çalıştayı yapıldığı dönem; bizler bu çalıştaydan bir şey çıkmaz, laf olsun diye de çalıştay yapılmaz dediğimizde bizlere :’’Bakın tüm Alevilerin isteklerini dinliyoruz onların istediği doğrultuda yön almaya çalışıyoruz’’ dedi. Dedi de ne oldu? Son zamanlarda yavaştan da olsa kandırıldım demekte. Oysa o dönemde halkı arkasına alıp taleplerimizi bizim gibi gür bir biçimde söyleyebilseydi; iki berat uğruna halkını satıp Hızır Paşalığı hak etmezdi sanırım.

Sonra bir de Cem Vakfı Genel Başkanı ve Profesör olan sayın zat var.
Kendisi Alevilik konusunda oldukça bilgili olmasına rağmen Alevilik hakkında bir tane bile kitabı ve hatta Alevilik hakkında bir tane makalesi yoktur.
Eski Cumhurbaşkanı Demirel Cem Vakfı’nı biz kurdurttuk dediğinde sesi bile çıkmamış; hayır biz kurduk diyememiştir. Biz kendi isteklerimiz ve tasarruflarımızla hareket etmekteyiz diyememiştir. Nasıl desin? Diyemez çünkü kendisi de bozuk düzenin bir çarkıdır.

Çeşitli dernekler ve oluşumlar meydanlara çıkıp: Alevilik vardır, din dersleri kaldırılmalıdır, diyanet kaldırılmalıdır dediğinde bu sayın zat: ‘’Bunlar üç beş kendini bilmez soytarıdır’’ diyebilmiştir. Bkz http://www.aksam.com.tr/cok-ugrastim-basaramadim-cekiliyorum--97534h.html

)
Bu zat o kadar yavaş hareket eder ki inanamazsınız. Nereden mi biliyorum? 2 Temmuz vahşetine bu güne kadar herhangi bir tepki vermeyen ve nerdeyse görmezden gelen; hatta birkaç demecinde ‘’olayın başka boyutları var onlara bakmak lazım’’demiş ve aradan geçen 19 yıldan sonra devlet tarafından kurulan ve ne idüğü belirsiz birkaç dernekle birlikte Cumhurbaşkanı’na başvurup olayın araştırılmasını istemiştir. Çıkışta da Cumhurbaşkanı oldukça ilgilendi çok önemli bir ilgi gösterdi diyerek olayın bir numaralı sorumlularından biri olan kişiyi övmekten geri durmamıştır.
Oysa bunu diyen kişi 19 yıldır nerdedir? Diyelim ki aklına sonradan geldi de olayın araştırılmasını talep ettiği ve hatta utanmadan övdüğü kişi kimdir? Kimin zihniyetini taşımaktadır? Bu kişiye sormak lazım: Bir dönem Başbakanlık yapmış olan Gül Başbakanlığı sırasında neden o kadar çağrıya kulak tıkamıştır? Kendi partisi içinde Sivas olaylarının sanıklarının avukatları olan birinden bu olayın aydınlatılmasını nasıl beklersiniz? Bu zihniyette olan bir kişi elbette bu olayın aydınlatılmasını istemez.

Sanki düne kadar bu hükmet yoktu, bu Cumhurbaşkanı yoktu da zaman aşımı olunca geldiler. Alevilik Hz.Ali’yi sevmekse ben sizden Aleviyim diyerek Aleviliği basite indirgeyen ve aşağılayan bir başbakanın olduğu bir ülkede yaşadığımızı; ya camiye gidersiniz yada katliamı hak edersiniz diyenlerin hükümet olduğu bir ülkede yaşadığımızı unutmamak gerekir.

 

İşin özü değerli dostlarım İzzettin Doğan şehrimize (mersin) gelecek. Yanında kendine benzeyen zihniyette birkaç kişi ile bize ne anlatacak merak ediyorum. Bu ziyareti organize eden birkaç arkadaşımla konuştuğumda; ‘’Sen yanlış düşünüyorsun o değişti artık bizimle beraber’’ demeleri üzerine şaştım kaldım.
Kendilerine sordum:
Artık din dersleri kaldırılsın mı diyor?
Hayır.
Diyanet kaldırılsın mı diyor?
Hayır.
Şu anda devleti yöneten zihniyetin Sivas katliamını bilerek ve isteyerek zaman aşımına uğrattığını kabul ediyor mu?
Hayır.
Peki değişen nedir? Kafam karıştı bu adamın neresi değişti? Yoksa biz mi değiştik onun düşüncelerine mi yaklaştık?

Sayın beyler bayanlar Hızırlar illa ortaçağda olmuyor, işte size çağdaş Hızır! Bu kişi yarın bizlerin boynuna ilmeği kendi elleriyle geçirirse şaşırmam!

Saygılarımla
Ertuğrul BOZKRUT